Lilypie Fifth Birthday tickers

Lilypie Fifth Birthday tickers

27 Eylül 2010 Pazartesi

Eylül tatilimiz

Ege bey koltukların minderlerini yıkıp kendine ev ve benzerlerini yapıyor, kendine oyun alanı yaratıyor da denebilir...


Renkli kartonlardan yollar yapıp sonunda aynı renkli arabaya ulaşıyor. İnternette bir sitede görmüştüm ve hoşuma gitmişti. Ege'nin de hoşuna gitti açıkçası.



Eylül tatilimizi Mersin'de geçirdik. İlkerlerle beraberdik. Otel güzeldi ve güzel vakit geçirdik. Benim en çok hoşuma giden kısmı akşam yemeği ve sonrasında havuzun başındaki müzik ziyafetiydi. Öyle özlemişimki... İnsanı alıp götürüyor.
Ege de full time eğlendi diyebilirim, hatta dönmek istemedi, "otelde kalalım" diyip durdu.


Ege havuzdan çıkıp koşa koşa kaydırağa gidiyor, tutabilene aşk olsun:)
Koş koş koş...
Veee mutlu son:)


Ege bey bardaki sandalyelerle yakından ilgilendi, tuhafına gitti çünkü. Kendinden daha büyük ve dönen sandalyeler...
Oğluşumla yüzüyos.
Bu daaaa küçük Ege... Benim manevi evladım:) Bir kolumda büyük Ege bir kolumda küçük Ege hep birlikte zıpladık,yüzdük. Yerim ben onu...
Benim minik kuşum, su kuşu...

Ve işte Parmaksız ailesinin minikleri ve anneleri...
Tatil her zamanki gibi göz açıp kapayıncaya kadar bitti. Ege okula gitmek istemiyor şimdi. "anne bügün tatil mi?" " hayır oğlum, bügün tatil değil:)" "yaaa tatil olmasını istiyorum, okula gitmek istemiyorum" gibi tatil sonrası dertlerimiz başladı yine...

12 Eylül 2010 Pazar

Egenin toprak sevgisi:))

Bayramda Gaziantep'teydik. Tahir'in nöbeti olduğu için memleketlere gidemedik. Kurban bayramına kaldı artık. Arkadaşlarımız bize geldi, biz onlara gittik. Eğlenceli geçti. Hele Ege bütün kurtlarını döktü. Banuların meyve ağaçlarının arasında daha yeni yaptırdıkları evde Ilgaz ve Pırıl'la birlikte oynamaya doyamadılar. Bir de köpek yavruları vardı, tam sekiz tane... Biraz onlarla, biraz toz toprakla biraz da koşuşturarak gece ayrılana kadar oynadılar. Bizim için de güzeldi. Tahir mangal yaktı, kebapları yaptı. Biz de keyifle yedik. Gerçekten güzel vakit geçirdik:)
Ege ve Ilgaz bahçenin taşlarını ayıklıyorlar:)
Yavrular etlere gömüldüler...
Ilgaz ve Ege kumla oynadılar ama her tarafları kuma bulandı... Temizlemek mümkün değildi. Evden gidip terlik ve ayakkabı getirmek zorunda kaldım... Üstlerini tamamen değişmek zorunda kaldık... Ama onlar için nasıl bir keyif olduğunu anlatmanın imkanı yok:)
Bu fotoğraf herşeyi yeterince açıklıyor zaten:))




Babalar mangal başında, mangalcı başı da Tahir...
Veee çocuklar sofra başında...
Çooook güzeldi...