Bu sefer de Marmaris'teyiz... Müdavimiyiz Marmarisin, yapacak birşey yok:) Ama deniz bu sene çok soğuktu, ben sabahları giremedim. Deniz soğukmuş-değilmiş; Egeyle Tahirin pek umurunda olmadı, atladılar denize... Oğluşuma geçen sene aldığımız ve bir türlü Ege'yi bindirmeyi beceremediğimiz şişme arabadan bu sene indiremedik beyzadeyi. "Havuz arabasına incem" deyip durdu. "İncem" aslında tabii ki "bincem" demek:)
Yakışıklım benim
Şezlongta dinleniyor küçük tosbağam.
Şimşek McQueenli mayosunu çok seviyor...
Yavaş yavaş uykusu da geliyor.
Havuz arabasında "mini çubuyu" (Winnie çubuğu) yla oynuyormuş:)
Sonunda mini çubuyunu kırmaya karar verdi...
Ha gayret!
Kıramayınca sinirlendi kuzucum:)) ve çubuyunu attı!
Birgün öğleden sonra Çınar kavşağını geçtikten sonra Çamlıca diye başka biryere kahvaltıya gittik, tam anlamıyla süperdi. Çınar'a bir daha gitmeyeceğiz gibi görünüyor. Ege bile doymak bilmedi, hatta ona vermeyeceğimi sanarak elimden gözlemeyi aldı:)) Vermezmiyim, sıcak mı diye bakıyordum, Ege kendim yiyecem zannetti:)))