Lilypie Fifth Birthday tickers

Lilypie Fifth Birthday tickers

25 Nisan 2011 Pazartesi

Annemiz

ANNEMİZ
Güneşin alası çok
Her evin çilesi çok

Analar çeker yükü
Kimsenin bilesi yok

Gelin çiçek derelim
Yollarına serelim
Sevgi dolu türkülerle
Annemize verelim

Anamız başımızda
Her öğün aşımızda

Ananın emeği var
Her iyi işimizde


Gelin çiçek derelim
Yollarına serelim
Sevgi dolu türkülerle
Annemize verelim

Çocuğa bakar anne
Evine tapar anne
Gece gündüz çalışır
Yarını yapar anne


Gelin çiçek derelim
Yollarına serelim
Sevgi dolu türkülerle
Annemize verelim

Bu şarkıyı her söylediğimde, özellikle de Ege doğduktan sonra, gözyaşlarımı tutamıyorum. Anne olmanın ne demek olduğunu artık çok daha iyi anlıyor ve hissediyor olduğumdan diye düşünüyorum.

Birini karşılıksız sevmek demek annelik demekmiş; yaşayabileceğim en güzel tecrübe, en güzel hismiş annelik. Sahip olabileceğim en kıymetli hazine de evlatmış!

Herşeyi uğrunda feda edebileceğim, dünyanın en tatlı şeyi, koca gözlü oğluşum benim. Büyüdüğünü görmek, güzel günlerinde de kötü günlerinde de yanında olmak nasip olur inşallah. Seni çoooook seviyorum benim birtanecik oğluşum.

Egeyle bir gün Barbie'nin bir çizgi filmini izliyorduk, daha doğrusu sonuna denk geldik. Filmin sonunda, prenses olan barbie yıllar önce kaybettiği annesini buluyordu, sonra da prens ile evleniyordu. Evlendikten sonra prens ve prenses bir gemiye binerek denize açıldılar. Ve çizgi film bitti. Ege'nin ilk sorusu " neden annesini de almadılar? annesini çok özler ama" güldüm önce ve ne diyeceğimi bilemedim, sonra "onlar gemiyle biraz dolaşıp döneceklermiş, tabii ki annesini bırakmaz" diyerek noktaladım :)

Haftasonu kongre için Antalya'ya gitmiştim. Ege de babasıyla Antep'te kaldı. Tahir için farklı bir tecrübe olduğu kesin:) İlk gece yatarken "şimdi senle nasıl yatacaz bakalım baba" demiş. Koca adam gibi konuşmaları yok mu öldürüyor insanı.

Ve bir gün bir sessizlik oldu, napıyor acaba diye bakmak için içeri gittim dedi Tahir. Bir de bakmışki Ege çıkmış lavaboya işiyor:)) Değişik işler peşinde kuzum.

Dedesiyle konuşmuşlar telefonda. Dedesine sormuş;
Ege: Atlara bakıyor musun?
Dedesi: Bakıyorum
Ege: İneklere bakıyor musun?
Dedesi: Bakıyorum
Ege: Köpeklere bakıyor musun?
Dedesi: Bakıyorum
Ege: Uzaylılara da bakıyor musun?
Dedesi: ?:)))

Bu dört gün kafamı dinlemesine dinledim, bol bol dinlendim, eğlendim ama oğluşumu çooooooooook özledim. Etrafımdaki çocukları gördükçe burnumun direği sızladı desem hiç de abartmış olmam. Oğluşumun bağımlısı haline gelmişim de haberimde yok.

Dönüş günü uçaktan indim, Ege'ye sarıldım, sarıldım, sarıldım, kucağımdan indirmedim. Ege de beni teselli etmek için "tamam anne, tamaaaam:)" Güldürdü beni yine sıpa.

Dün gece ise ağlattı beni tosbağam. Gece yatarken Ege'yle aramızda geçen konuşma :
-Egecim, biz sana kardeş almayı düşünmüyoruz, kardeşe bakmak çok zor bir iş.
- Ama ben yalnız kalıyorum, sıkılıyorum
- Ama Egecim kardeş hep ağlıyacak, bizi çooook yoracak
- Ben ona bakarım
- Bence yine de almasak daha iyi olacak
- Ama ben ölersem size yeni kardeş lazım olacak dedi ve Ege uykuya daldı. Bense ağlaya ağlaya ağlaya....

Nerden buluyor bu lafları, nasıl düşünüyor bunları ? Onun ölmesi olasılığını aklımdan geçirmek bile beni kanser etmeye yeter, kaldı ki bir de bu ihtimali düşünüp ona bir kardeş yapmak nasıl düşünülebilir? Bu ne kadar kötü bir düşünce. Biz onu bu fikirden vazgeçirmeye çalışırken o da bizi ikna etmeye çalışıyor, hem de can noktamızdan vurarak! Aslında kardeş mardeş istemiyordu, bu aralar nerden esinleniyorsa istiyorum diye tutturdu. Umarım fazla sürmez bu isteği. Zira enerjimizin iki çocuğa yetmeyeceğini, ancak Ege'yi büyütebileceğimizi düşünüyoruz. İki çocukla uğraşmak çok zor geliyor bana da Tahir'e de. Ege büyüdü artık, ve rahata erdik nihayet. Şimdi baştan başlamamız için çooook geçerli bir sebep olmalı. Olabilecek sağlık sorunlarından korkmuyor da değiliz. Ya down olursa, ya anne karnındayken tespit edilemeyen metabolik bir hastalığı olursa, vb. Ömür boyu pişman olmak da var sonunda. Multifaktöriyel bir problem yani. Ve çözümü olduğunu da sanmıyorum. O yüzden Allah Ege'me uzuuuun, sağlıklı, mutlu ömürler versin bize yeter.

Kuzucuğum benim, Anneler gününde bana kırmızı ruj almak istiyormuş. Onun bir öpücüğü dünyaya değer. Annesinin birtanesi.

Çocuklar büyürken annelerini çok severler ama yaşadıklarının neler olduğunu hiç bilmezler. Anne olmadan da bilemezlermiş:) Canım annecim, Anneler Günün kutlu olsun şimdiden. Seni çooook seviyorum.

Ege'nin biricik teyzesinin, kuzucuklarımın annesinin de bu yıl ilk anneler günü olacak! Senin de Anneler Günün kutlu olsun canım benim :)

Tüm annelerin Anneler Günü şimdiden kutlu olsun.