Lilypie Fifth Birthday tickers

Lilypie Fifth Birthday tickers

22 Eylül 2009 Salı

Bayram tatilimiz süperdi!

Bayramdan önceki gün Ege mutfakta hamur oynamak istedi, hamur konusunda usta oldu artık. Arabalarının her yerine sokuyor hamurları, aslında onları kalıp olarak kullanıyormuş. Mesela Şimşek McQueen'in üzerini hamurla kaplıyorsa hamurla "şitme makkuin" yapıyor oluyormuş:) Herşeyi yapmaya çalışıyor...





Cumartesi sabahı Egeyle Burdur'dan çıktık, Antalya havaalanından babamızı alıp doooğru Side'ye... Otele kendimizi atar atmaz mayoları giyip havuza atladık (deniz çok dalgalıydı çünkü). Bu tatilin en süper haberi "Ege artık kolluklarla kendi başına yüzebiliyor". Ağustosta korkuyordu kendisi yüzmeye ama bu sefer başardı ve öyle mutlu oldu ki:) Biz her ne kadar onu yalnız bırakmadıysak da o sürekli "ben tendim, ben tendim" diyerek bizi itiyordu. Çok eğlendi Ege bey. Havuzdan hiç çıkmak istemedi. Yorulunca havuzun kenarına gelip tutunarak dinleniyordu. Hiç birşey öğretmemize gerek kalmadan kendisi havuzu başından sonuna gitti tosbağa, hatta kendi etrafında dönüyor kendince oyunlar yapıyordu. Onu izlemek müthiş bir keyifti.


 



İşte dinleniyor tosbağacık


Tabii ki çocuk havuzundan daha çok hoşlandı...

Hiç korkusu yok, çıkıp çıkıp kaydı...





Veee bayramın ilk günü Ege'nin arkadaşları da bize katıldı. Melis ve küçük Ege... İşte bu Melis...

Bu da minik Ege, yani minik Bonus:) yerim ben seni...

Babamız her daim oğluşunun yanında:)
Bizim dünya tatlısı arkadaşlarımız, birlikte çok güzel bir tatil geçirdik...

Ege koşup diğer çocuklar gibi havuza atlamak peşinde... O kadar da değil tabii ki...







yüs yüs yüs...

Bayramın ilk gecesi bayram eğlencesine katıldık, çocukluyuz mocukluyuz demeden:)

Egeyi zaptetmek biraz zor oldu...



Annesinin kulağını yoklamazsa olmaz:)) Kulağımla oynamayı çok seviyor, hatta öyle uyuyor...

Ege'nin yaramazlıkları Melis'i de kışkırttı:) Burda Ege canavar olmuş Melis'i korkutuyormuş...

Ana-oğul yüzüyos...


Havuzdayken bana bir soru sordu Ege.
Ege: Anne mutlu musun?
Anne: Mutluyum Egeciğim
Ege: Ben de mutluyum baba da mutlu
Nereden aklına geliyor böyle şeyler:) Annesi ve babası yanında, full time eğlence de var, daha nolsunki bir çocuk için. Neyse askerliğin bitmesine az kaldı.


Beni sevdiğini başka bir şekilde ifade etti bu sefer:)
Ege: Annecim seninle durur duyuyorum.
Anne: Ben de seninle gurur duyuyorum Egecim.


Egeyle Melis havuz kenarında uslu uslu oynuyorlardı:)


Akşam odaya dönerken Melisle elele tutuşup yürüdüler, Melis ablası çok sevmiş Ege'yi, Ege de onu çok sevmiş. Beraber koşup oynadılar "artadaşım nerde?" "artadaşım delsene"...
Benim tatlı kurbağam, göbekli şekerim...


Yine süper bir tatil sona erdi, yine doyamadık... Hele Ege hiç doyamadı.



8 Eylül 2009 Salı

Çabalarımızın meyvesini aldık nihayet:)

Oğluşum bu haftasonu ilk defa lazımlığına çişini yaptı! Daha önceleri oturup "çişşşş" deyip kalkıyordu, hatta çamaşırlarını çıkartmayı da istemiyordu. Altına bez bağlamadığımızda da "bez bağla" "beze yapmak istiyorum" "söylemicem" gibi şeyler söylüyordu. Hatta şortunu bir güzel ıslatıp gülerek bana bakıyordu. Yaz başından beri o beze yapmakta, ben de bez bağlamamakta ısrar ediyordum. "Sen artık büyüdün, arkadaşların gibi senin de tuvalete çişini yapman lazım" dediğimde "ben büyümedim, ben tüçüküm, sen büyüksün" diyordu bana. Her söylediğime bir cevap buluyor tosbağa:) İnadını kırmak kolay olmuyor yani... Bu haftasonu da bez bağlamadım ve Ege'ye her zamanki gibi "çişin gelince söyle, beraber tuvalete yapalım"dedim. Ama yine şortuna yaptı. "Egecim hani söylicektin, çok ayıp ama" dedim. "Tamam annecim, söylicem" dedi. Tekrar üstünü değiştirip aynı şeyleri söyledim. Aslında ümidim de yoktu. Sonra Ege banyoda lavaboda suyla oynamaya başladı. İçeriden "anne çabuk bezimi bağla!"diye sesleniyordu. "Bez bağlamayacağız, hadi tuvalete oturacaz"dedim. Tuvalete oturdu ama yine sadece "çişşşş" deyip kalktı. "Demek ki çişin yokmuş, gelince yaparız o zaman"dedim. İki dakika sonra yine aynı şekilde oturdu ve çişşşş deyip kalktı. Üçüncüsünde oturdu, yine çişşşş deyince "Egecim, bezine nasıl yapıyorsan buraya da öyle yapacaksın"dedim. O da durdu, biraz bekledi ve kalktı. Bir de baktım ki gerçekten yapmış. Gözlerime inanamadım, sevinç çığlıklarıyla onu havaya atıp hoplatmaya başladım. Çok hoşuna gitti. Çişini alıp tuvalete döktük beraber ve sifonu çekti beyefendi. Sonra "bi daha yapalım, bi daha yapalım" demeye başladı. Bir daha yaptık. Birkaç gündür söylüyor yani, ama her çiş yaptıktan sonra onu havaya atmamı bekliyor. Bir seferinde hoplatmayı unutmuşum "hadi havaya atsana" demez mi, gülmekten hoplatamadım çocuğu... Nihayet bir sorunumuzu daha atlattık yani:)