Lilypie Fifth Birthday tickers

Lilypie Fifth Birthday tickers

23 Haziran 2014 Pazartesi

Yeni bloğumuz "egelituna.blogspot.com"

Egenin hikayesi artık yeni bir blogla devam edecek. Çünkü artık hayatımızda Ege ve Tuna var. Yeni bloğumuzun başlığı "Ege ve Tuna" ve blog adresimiz de: egelituna.blogspot.com Sevgiler

1 Mart 2013 Cuma

Şubat tatilimiz

    Şubat tatilimizi geçirmek için Ege, Tuna, bakıcımız Ümide ve ben önce İstanbula oradan da Zonguldağa gittik. Ailecek birlikte olmak çok güzeldi ama ne yazıkki hepimiz hasta olduk. RSV hepimizi alt etti. Özellikle de Tunamı. Çocuğum RSV bronşioliti oldu. Akciğerleri sıkışıktı. bir haftalık yoğun bir ventolin+pulmicort tedavisinin ardından iyileşmeye başladı. Ege'den bulaşmıştı hastalık. Tuna, ben, Özgül, Deniz, Doğa, bakıcımız, Orkun, babam hepimiz hasta olduk. Ben ne İstanbul ne Zonguldak gördüm diyebilirim. Özgüllerle annemleri gördüm. Bana yine de iyi geldi. Zonguldağa epeydir gidemiyordum, çok özlemişim. Bir akşam Ramazan amcamlara gittik. O da Tuna biraz iyileştikten sonra. Başka biryere çıkamadık. Birer saat Ilıksu ve Kozlu plajına gittik. Babam-Ege ve ben gidebildik.

Doğumda annem gelmişti. Annem Ege'ye ders çalıştırırken.


Tahirin doğumgününde pek birşey yapamadık. Tuna daha 11 günlüktü. Evde pasta kestik, baba-oğul üflediler.

Dayımız da hemTunayı hem bizi görmeye gelmişti. Canım beniiiim...

Anneannenin dünyası torunları:)


Minik kuşum beniiim, yerim o dilini...





Yakışıklıyım yakışıklıııı...







Böyle de çapkın bakarım işte:)



Babaannemiz de bizi ziyarete geldi.

Ve İstanbuldayız. Özgül teyze Egeye dinazor kemiklerini kazıp bulma oyunu almış. Egenin çok hoşuna gitti tabi.





Tunacık herşeyden habersiz etrafa gülücükler saçar...





İki yakışıklı...



Üç tümen kuzucuk varmııış

Tatlı prensesim benim

Ve yakışıklı sarışın prensim



Bu daaa PAMUK prensiiiim:)





Prenslerin prensi, çokoprensim, balım...
 
Zonguldaktayız

Dedesi Tuna için "bu tam istediğim gibi olmuş" dedi:)







Ege, ben ve babam birsaatliğine Ilıksuya kaçtık. Ege denizde taş kaydırmak istediyse de pek başarılı olamadı. Biraz daha büyümesi lazım...



Kozlu plajındaki parktayız...





Hava da yazdan kalmaydı sanki... Sahil süperdi. Tahir olsaydı mangalı yakmıştı:)







Ege bütün tatil boyunca dedesi ve anneannesiyle birlikte yattı, hatta onların yatağını istila etti de diyebiliriz. Herkes halinden çoook memnundu.
 
Zaman çabuk geçti. Çok güzel geçti. Bakalım bir daha ne zaman kısmet olur da gidebiliriz. Artık herkesi Antepe bekliyoruz. Sıra siz de:)

8 Kasım 2012 Perşembe

Ege'nin kardeşi

 
Hastanede heyecanla kardeşini bekledi kuzucuğum. Gerçi Ege'yi zaptetmek biraz zor olmuş, babam kantine indirmiş. Krallığı bitti benim kuzumun. Daha doğrusu evde iki kral oldu şimdi:) Onların borusu ötüyor ne de olsa...
Kardeşi gelirken Ege abisine duvarda ve her yerde gidebilen lazerli bir araba getirdi. Ege'nin çok hoşuna gitmiş. "Bunu istediğimi nerden bilmiş" diyerek sevinmiş kuzum.
Hastanede kaldığım gün Ege öğleden sonra babamla eve gitti. Gece Tahir eve dönene kadar babamla kaldılar. Ben de hastanede annemle kaldım. Ertesi gün öğleye doğru babam, Ege ve Tahir bizi almaya geldiler. Ege kardeşine pek hevesliydi. Kardeşim de kardeşim. "Kardeşim çok güzel di mi anne?" Kardeşini çok beğenmiş. Öğretmenine de ayrıntısıyla anlatmış. Sonraki günlerde kıskançlık eklendi tabii ki. Ama Allahtan çok ciddi ve zarar verecek boyutta gibi görünmüyor. Çünkü çok kıyımsız olduğu için kardeşini kıskansa da sonunda kıyamıyor:)
 

Bizim küçük meleğimiz geldi nihayet

Abisi onu çok beğendi, çok sevdi...
 
 Sürekli kardeşini öpme peşinde, biz de sadece kafasından öpmeye izin veriyoruz. Ama kaşla göz arasında öptüğü oluyor tabii...








 Küçük tosuncuğu Ege'ye benzetiyoruz, sanki Ege tekrar doğmuş gibi. Ege'den biraz daha açık renkli.








Allah ikisini de bize, bizi de onlara bağışlasın....