
Tatilin ilk gününü Uşakta babaannemizin yanında geçirdik. Ege nihayet bol bol uçurtma uçurabildi. Bir süre sonra "yoruldum, artık sen uçur" deyip uçurtmayı verdi bize. Kendi tarlalarda alabildiğince koştu koştu, çok mutluydu kuzum.Çok özgürdü çünkü...
Babasıyla uçurtmaya mektup yolladılar
Oradan geçtik Marmarise. "Yaşasıııın"diyerek, "oh be, iyiki gelmişiz" diyerek, bol bol dinlenerek, bol bol gezerek geçti tatilimiz. Öyle iyi geldi ki.



Egeyle beraber dubalara gittik. Giderken yorulduğu için sırtımda gidip sırtımda döndü tosbağa. Dubalardan da dönmek istemedi çünkü orada hem iple hem dubalarla oynuyorduk. Çok eğlendi kuzucuğum. Fotoğraftaki iki küçük kafa biziz:)
Çınara uğramadan olmazdı tabiiki. Bu seferki sıcacık köy ekmeğine, petek bala ve kaynak suyundan demlenmiş çaya doyamadım. Maksimum yedik, yine olsa yine yerim valla:)
Marmaristen Ölüdenize geçtik. Orada da çok eğlendik. Açık deniz olan plajında daha önce hiç girmemiştik, bu sefer merak edip girdik. Çok dalgalıydı. Önce ben girdim, Egenin kolluklarını almıştık ama çok dalgalı olunca biraz çekindik doğrusu. Ama Ege gircem diye tutturunca girdi tabii. Ve dalgalarla oynamak öyle zevkliydi ki, üstüne bir de yağmur başladı. Değmeyinkeyfimize. Ege de ben de gülmekten öldük. Otele de yağmur altında yürüyerek gittik. Tatil bence en güzel günüydü. Ama ne yazıkki o güne ait bir fotoğrafımız yok.
Ben nereye,yavru kuş oraya





Ege Bey kahvaltı yapıyor. Koca göslü oğluuum.
Domates canavarıııı

Tren meraklısı Ege Antepte İstasyon adındaki tren kafede atladı trene, hiç kaçmaz:)
Antep'in meşhur Kavaklık parkı. Dışarıdan gören biri haftasonu oranın yandığını düşünür:)

