Lilypie Fifth Birthday tickers

Lilypie Fifth Birthday tickers

26 Nisan 2009 Pazar

23 Nisanda İstanbuldaydık

23 Nisan tatilini değerlendirip Egeyle ikimiz İstanbula kaçtık. Ege'yi havaalanına sokmak tam bir kabustu. Havaalanına girmemizle çıkmamız bir oldu, alandaki tüm görevliler Ege'yi tanıdı. İçeri girmek istemiyormuş beyefendi. Check-in'i çocuklar için internetten yapmıyorlar, bu yüzden içeri girmeye de mecburduk. Sonunda görveliler halime acıdı, bavulumu alıp check-in'imizi yaptılar. Ege'yi uçak saatine kadar dışarda oyaladım, sonra tuvalete girme bahanesiyle içeri soktum, ona oyuncak aldım, onunla oyalanırken saat de geldi ve koşa koşa gitti uçağa. Bir sevinç bir sevinç. Görenler biraz önceki çocuk değil diyecek:) Uçakta gayet sakin, uslu çocuk pozlarındaydı bizimki. Ama durup dururken bir anda foşurt şeklinde bir kustu, üstü ve koltuk battı. Koltuktakileri temizledim, üzerine battaniye örttüm, Ege'nin üstünü değiştirdim ve sonunda ben bittim:) Hayatımda geçirdiğim en kötü yolculuktu. Uçaktan inince Özgüller karşıladı bizi. Arabada onlara olayı anlatıyor "bele azımdan tustum". Ne güldürdü bizi.

Özgül çok hoş bir oyuncak almış, Egeyle beraber hepimiz oynadık yani:)

İstanbul'un belki de en güzel şeylerinden biri vapurları. Ege, vapura bindiğinde aklına gelen soru "bu nası çalışıyo?" Özgül "Egecim bunun pili var" :))







Benim doktor randevum vardı. Dolayısıyla Ege'ye bakmak Özgül, annem ve babama düşüyordu:) Dördü Yıldız Parkı'nda güzel vakit geçirmişler.





Bu fotoğraf harika!








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder